19 Mayıs 2015 Salı

Nikotini vücuttan atmayı sağlayan besinler

Her içilen sigaradaki nikotin vücutta tam tamına 3 gün kalıyor. Bazı besinler ise biriken nikotinin temizlenmesinde büyük etki gösteriyor.

Isırgan

Bol miktarda demir ve dezenfektan özellik gösteren madde içeren ısırgan otu sayesinde vücudunuzda biriken nikotinden kurtulma şansınız bir hayli yüksek.

Kivi

Bol miktarda vitamin içeren kivi, vücuttaki nikotini atmanızı sağlayan besinlerdendir.

Havuç Suyu

Vitaminler açısından zengin olan havuç suyu, cilde zarar veren nikotinin etkisine karşı koyarak  cildin kendini yenilemesine ve nikotinden arınmasına vesile olur.

Su


Vücuttaki zehirli maddelerin atılması su çok kritik bir öneme sahip. Vücudunuzun susuz kalması durumda hücre yenilenmesi ve nikotin etkisinin azaltılması zorlaşıyor.

Patates stokçuların başını yakacak

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli; "Bu konuda yapılan kastı ispat etmek ve ortaya koymak amacıyla çalışma yürütülüyor. Stok yaparak fiyatlar özellikle yükseltilmeye çalışıldığı şeklinde bir sonuç ortaya çıkarsa bununla ilgili çok ciddi müeyyide söz konusu" dedi. 

Üretimde herhangi bir daralma olmadığını dikkat çeken Bakan; “Patates üretiminde bir azalma yok. Aksine artış var. Tüketimde de çok ciddi bir fark yok.” dedi. 

Neden fiyatlar böyle yükseldi o zaman? 
Bakanlık olarak patates ile ilgili çalışmalar yapıldığını söyleyen Canikli; “Fiyatlar bu kadar yükselince bizim aklımıza ister istemez spküle edildiği geliyor. Bu doğrultuda biz hal kayıt sisteminde yer alan kayıtları ve firma bazında stok miktarlarını tek tek inceledik. Şu anda müfettişlerimiz ayrıntılı şekilde işin peşinde. İlk bulgulara göre, kayıtlarda 312 bin tonluk bir stok olduğu görülüyor. İki firma sadece tek başına 70 bin ton stok yapmış” dedi. 

“Hapis cezası bile olabilir”

Patates fiyatları artsın diye bilinçli olarak yapılan bir şey varsa cezasız kalmayacağını söyleyen Canikli; “Stok yaparak fiyatlar özellikle yükseltilmeye çalışıldığı şeklinde bir sonuç ortaya çıkarsa bununla ilgili çok ciddi müeyyide söz konusu. Hürriyeti bağlayıcı cezalara kadar varan ciddi ağır para cezasını gerektiren müeyyide uygulanması söz konusu. Tabi sonuçlara bağlı buna bakacağız" diyerek sözlerini tamamladı. 

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Pepsi ABD'den Kaldırıyor Ama Türkiye’de

Dünyanın en büyük meşrubat üreticilerinden Pepsi, yapay bir tatlandırıcı olan aspartam maddesini bundan sonra ABD pazarındaki diyet ürünlerinde kullanmayacağını açıkladı. Şirket, Türkiye dahil diğer pazarlarda ise tatlandırıcıyı kullanmaya devam edecek.

Pepsi, ABD pazarında tüketicilerden gelen yoğun talepleri dikkate aldığını açıkladı. Aspartamsız Diet Pepsiler Ağustos ayından itibaren ABD'de piyasaya sürülecek. Avrupa ve ABD'de gıda denetimi uzmanları aspartamın sağlığa zararlı olmadığını söylüyor. Ancak bu maddenin çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı iddiaları nedeniyle tüketicilerin Diyet meşrubatlardan kaçınmaya başladığı belirtiliyor.

ABD'deki Diet Pepsi satışları 2014'te yüzde 5 oranında düşmüştü. Coca Cola firmasının yine aspartam içeren Diet Coke ürünü için de bu oran geçen yıl yüzde 6'ydı.

Pepsi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Seth Kaufman, "Tüketicilerin diyet meşrubatlardan kaçınmasının ana nedeni aspartam" dedi.

Aspartam üzerinde yapılan deneyler sonrası yazılan raporlarda bu maddenin farelerde kanser riskini artırdığı iddia edilmişti. ABD dışında ise aspartam kullanımı sürüyor.

Pepsi İngiltere sözcüsü, "Diet Pepsi eskisi gibi seviliyor. Uluslararası düzenleyiciler tarafından onaylanmış tatlandırıcıları kullanmaya devam edeceğiz" dedi.

Aspartam'ın Yerine Ne Kullanılacak

Pepsi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kaufman, artık bu madde yerine sukraloz ve akesulfam adı verilen tatlandırıcıların karışımının kullanılacağını ifade etti. Sukraloz sofra şekerinden 600 kat daha tatlı, kalorisiz bir tatlandırıcı. Sofra şekerinin moleküllerindeki üç hidrojen-oksijen grubunun, üç klor atomuyla değiştirilmesi sonucu elde ediliyor.

Akesulfam da yapay tatlandırıcı sınıfında bulunan bir madde. Gıda güvenliği alanındaki yayınlarıyla bilinen ABD'li sivil toplum örgütü Kamu Yararı İçin Bilim Merkezi, akesulfamı aspartamla birlikte "en kötü 10 tatlandırıcı" listesinde tutuyor ve akesulfamı "Kanser riskini artıran bir madde" olarak tanımlıyor.

Üç milyon hektar tarla gitti

İki yıl önce 20 kuruşa alıcı bulan patatesin, bu sene pazarlarda 5 TL’ye satılması sonrası herkesin aklına aynı soru geliyor: Fiyatlar neden bu kadar yükseldi? Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, bunun sebebi olarak tarım alanlarının imara açılmasını gösterdi. Güngör; “Çiftçi tarlasını ekse daha fazla masraf yapıyor. Bu sebeple de boş bırakıyor. Ayrıca verimli arazilerin imara açılması, tarım alanlarına fabrikalar açılması üretimi etkiliyor. Bunun sonucunda da meyve ve sebze ithalatı hız kazandı. Bu da tüketiciye yüksek fiyat olarak yansıyor” dedi. 

İhracattan ithalata geçiş

Son 10 yılda bakliyat ekim alanlarındaki azalmaya dikkat çeken Güngör; “1990 yılında 300 milyon doların üzerine çıkan bakliyat ihracatı ile lider ülkeydik. Şimdi ise Türkiye en fazla ithalat yapan ülkelerden birisi konumunda. İthal edilen 1 milyon 500 bin ton kırmızı mercimeğe 1 milyar 100 milyon dolar ödedik. Buğday üretimi ise 21 milyon 500 bin tondan, 19 milyon tona düştü. Son 9 yılda 9,3 milyar dolar ödenerek, 30 milyon ton buğday ithal edildi” diyerek sözlerini tamamladı.

“Tarım bitiyor”

Bursa Osmangazi İncir Üreticileri Birliği Başkanı Osman Özkan ise, zamanında tüm Türkiye’yi besleyen Bursa ovasında imar sebebiyle üretimin çok azaldığını ve Türkiye’de tarımın bitme noktasına geldiğini söyledi. 

14 Mayıs 2015 Perşembe

Küresel gıda fiyatları 5 yılın en düşük seviyesinde! Türkiye'de ise zirvede!

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Gıda Fiyatları Endeksi verilerine göre, dünyada ortalama gıda fiyatları Nisan ayında, bir önceki aya göre yüzde 1.2 düştü.

Dünya gıda fiyatlarındaki düşüşlere süt grubu öncelik ederken, bir süredir düşüşte olan et fiyatlarında ise artış gerçekleşti.

Düşüşteki en önemli etken olarak Endonezya ve Malezya’daki üretim beklentileri gösterildi. 

Türkiye'de tam tersi

Türkiye’de dünyanın aksine gıda fiyatları tüm hızıyla yükselmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Nisan ayı enflasyon rakamlarına göre Türkiye’de gıda fiyatları yüzde 1.63 artış gösterdi. Buna karşın küresel gıda fiyatları yüzde 1.2 düşerek 2010 Haziran ayından bu en düşük seviyeye geriledi.

Kuş gribinde şok iddia!

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde ortaya çıkan ve 100 binden fazla kanatlı hayvanın telef olmasına sebep olan kuş gribi olayıyla ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Olayın olduğu Bandırma’nın Çinge Mahallesi karantinaya alınırken, virüsün ilk olarak bölgede bulunan bir çiftlikte görüldüğü ancak görevlilerin tavuk ölümlerini saklaması ve çiftlik sahibine haber vermemesi sebebiyle hastalığın hızla yayıldığı öne sürüldü.

Virüs göçle mi geldi?


Bölgedeki karantina devam ederken, araştırmalarını devam ettiren yetkililer hastalığın ilçeye göçmen kuşlar sayesinde geldiğini düşünüyor. Hastalığın bu kadar hızlı yayılmasının sebebi olarak ise, çiftliklerde bulunan kafeslerin birbirine çok yakın olması ve havalandırma düzeneğinde bulunan sıkıntılar olarak görülüyor.

Çinge’deki bir tavuk çiftliğinin ortağıysa, “Bu iş canımızı çok fazla yaktı. Şu anda konuşulacak bir şey yok. Hastalığın engellenip yok edilmesini bekliyoruz. Yetkililer tüm tedbirleri aldı” dedi. Bu arada bölgedeki çok sayıda çiftlikten alınan numunelerin de tahlile gönderildiği öğrenildi.

12 Mayıs 2015 Salı

GDO’nun devleri anlaşamadı

Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) sektörünün dünyadaki en büyük iki temsilcisi anlaşamadı. Kimyasal tarım ürünleri üreten Amerikalı Monsanta, piyasadaki en büyük rakibi İsviçreli Syngenta’nın yüzde 45’i için 45 milyar dolarlık teklifte bulundu, ancak kabul edilmedi. Dünyanın en büyük genetiği değiştirilmiş tohum üreticileri olan iki şirket, GDO'lu ürün tartışmalarında ve insan sağlığına zararlı tarım ilaçlarının satılması noktasında sık sık gündeme gelmişti. 

Ancak edinilen bilgiye göre pazarlıkların devam ettiği ve anlaşma sağlanması halinde bu dev birleşmenin gerçekleşebileceği öğrenildi. 

Türkiye’de tarım ne durumda?

Patatesin önlenemez yükselişi sonrası herkesin aklına'Türkiye’de tarım bitiyor mu?'sorusu geldi. Gıda enflasyonunun yüksek seyri, dönem dönem gündeme gelen ithalat, yüksek girdi maliyetleri ve üretici ile tüketici fiyatları arasındaki dengesizlik söz konusu başlıklar arasında yer alıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Çağdaş Şirin'in hazırladığı 10 tablo Türkiye’deki tarımı gözler önüne seriyor. 



Türkiye’nin 2014 yılı tarımsal ürün ihracatı 18.7 milyar dolar olurken, tarımsal ürün ithalatı ise 18.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Gıda ürünleri dış ticaretinde 5.7 milyar dolar fazlaya karşın, tarımsal hammadde tarafında 5 milyar dolar açık verdi.


Dünyadaki tarımsal ürün ihracat pazarında ilk üç sırayı ABD, Hollanda ve Almanya alıyor. Türkiye tarımsal ihracat sıralamasında 26'ncı sırada yer alıyor.


Türkiye'de tarımdaki istihdamın oranı yüzde 23-24 seviyelerinde.

Türkiye, dünyanın en büyük 10 tarım üreticisi ülkesi arasında 7'nci sırada yer alıyor.

İşçi/çiftçi başına düşen tarımsal katma değere bakıldığında Türkiye listenin oldukça gerisinde yer alıyor.

Türkiye'nin canlı hayvan ithalatı, canlı hayvan ihracatını katlıyor.

Türkiye'de ekilibilir tarım arazileri her geçen gün azalıyor. Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye'de uygulanmakta olan tarım politikaları nedeniyle, çiftçilerin son 10 yılda Belçika büyüklüğündeki tarım arazisini ekmekten vazgeçtiğini açıkladı.

Türkiye'nin tarımsal milli üretimi artıyor.

Dünyadaki mazot fiyatları listesinde en üst sırada Türkiye var. Listede ilk 9 ülkenin hepsi gelişmiş ekonomiler kategorisinde yer alıyor. Yani satın alma gücü Türk çiftçisinin çok çok üzerinde. Bunun yanı sıra çoğu ülkede çiftçiye uygulanan çok sayıda mazot ve benzeri sübvansiyonlar var.

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Sütü Çiftlik Kurduruyor

Denizli’de çiftçilik yapan Özer Öğrenci, astım ve bronşit hastası annesini iyileştirmek amacıyla satın aldığı eşeğin sütüne gösterilen ilgi üzerine eşek çiftliği kurdu. Annesinin hastalığı için eşek yetiştirmeye başladı, işi gücü yerine geldi, devam kararı verdi.

Eşek sütünün hastalığın tedavisinde faydalı olduğunu öğrendiklerini, bu nedenle bir eşek alarak, sütünü sağmaya başladığını dile getiren Öğrenci, süt sayesinde hastalığın büyük oranda iyileştiğini ve annesinin daha iyi durumda olduğunu açıkladı. Benzer hastalığı olanlardan eşek sütü talebi gelmesi üzerine hayvan sayısını artırdıklarını belirten Teslime Öğrenci, halihazırda 10 eşekle süt üretimine devam ettiklerini dile getirdi. Öğrenci, eşek sütünün çeşitli hastalıklara iyi geldiği yönünde sıklıkla haberler yapılmasının talebi de artırdığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

Eşek Sütüne Çok Talep Var

"Bir eşekten günde yarım litre ile 1 litre arasında süt alınabiliyor. Yılın 8 aylık döneminde süt sağabiliyoruz. Üretimin kısıtlı olması nedeniyle, sütün litresi 80 ila 100 lira arasında satılıyor. Eşek sütüne çok yüksek talep var, çiftliği büyütmeyi düşünüyoruz." Kendisinden tedavi amaçlı süt isteyenlere, eşek sütünün yalnızca tedaviye destek amaçlı olarak tüketilebileceği konusunda uyarıda bulunduğunu da anlatan Öğrenci, "Annemin bu süt sayesinde daha rahat nefes aldığını görmek beni mutlu ediyor. Çevremdeki insanlara yardımcı olmak adına da mutluyum" dedi.

6 Mayıs 2015 Çarşamba

GDO (GIDA DÜŞÜNCE ORGÜTÜ): ABD’de Kullanımı Yasaklanıyor

GDO (GIDA DÜŞÜNCE ORGÜTÜ): ABD’de Kullanımı Yasaklanıyor: ABD’li tavuk üreticisi antibiyotik kullanımını yasaklıyor. ABD’li tavukçu Tyson Foods bundan böyle tavuklarda insanlara verilen antibiyoti...

ABD’de Kullanımı Yasaklanıyor

ABD’li tavuk üreticisi antibiyotik kullanımını yasaklıyor. ABD’li tavukçu Tyson Foods bundan böyle tavuklarda insanlara verilen antibiyotiklerden kullanmayacak. Ülkenin en büyük tavuk satıcısı olan Arkansas merkezli şirket Eylül 2017’ye kadar tavuk yetiştiriciliğinde antibiyotik kullanımımı yasaklama kararı aldı. Tavuklarda antibiyotik kullanımının zararları Türkiye’de de ciddi tartışmalara yol açmış bulunuyor.

Kullanımı Sıfıra İndirgenecek
İnsanlara reçetelendirilen tavuk üreticileri tarafından büyümeyi hızlandırmak ve kalabalık kümeslerde hastalıkları önlemek için kullanılan antibiyotikler için Tyson’ın CEO’su Donnie Smith şirketin zaten 2011 yılından beri tavuklarda antibiyotik kullanımını yüzde 80 oranında azaltmış olduğunu, bundan sonraki adımların da “sıfıra indirme”ye yönelik olacağını kaydetti. Smith, antibiyotiğin artık yalnızca hastalık gibi gerekli durumlarda kullanılacağını söyledi.

Tyson’ın bu açıklamaları insanlarda antibiyotiğe dirençli bakterilerin yaygınlık kazanmasından dolayı kaygıların arttığı bir döneme denk geliyor. Bu endişeler de daha fazla sayıda fast-food zincirini ve tüketiciyi antibiyotik kullanılmamış hayvan etlerine yönelmeye teşvik ediyor.

Nitekim Şikago merkezli pazar araştırma kuruluşu IRI’ye göre, Ocak 2015’te sona eren 52 haftada antibiyotikten arınmış tavuk satışları dolar bazında yüzde 25 oranında arttı. Bu da toplam tavuk satışlarının yaklaşık yüzde 11’ine denk düşüyor.

Bu arada Tyson, tavuklarda bağırsak hastalıklarını tedavi etmek için ionophore adlı antibiyotik sınıfını kullanmaya devam edeceğini açıkladı; bu antibiyotik kategorisi insanlarda kullanılmıyor.

Tyson’ın antibiyotik kullanımından vazgeçme kararı geçen eylülde rakibi Perdue Foods’un tavuklarının yüzde 95’inin antibiyotik kullanılmadan yetiştirildiğini açıklamasının ardından geldi.

Öte yandan, antibiyotikleri azaltma açıklamaları şimdiye kadar hep tavuk odaklı oldu. Tyson Foods’tan Smith şirketinin domuz, sığır ve hindilerde de insanlara özgü antibiyotik kullanımından vazgeçmeyi planladığını açıkladı. Ancak bunun için herhangi bir kesin tarih vermedi.

Bahar Yorgunluğunu Atmak İçin…

Beslenme ve diyet uzmanı Prof. Dr. Neriman İnanç, yeterli ve dengeli beslenme ile beyin fonksiyonları arasında güçlü ilişki bulunduğunu belirtiyor.  Prof. İnanç, “Süt; içerdiği protein, triptofan isimli aminoasit, B2, B6, B12 vitaminlerinden zengin bir besin olması nedeniyle, bahar yorgunluğundan korunabilmek için sinir sisteminde etkili olan günlük vitamin ihtiyacını karşılamaktadır. Süt, serotonin adlı maddenin üretimini uyarmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, bahar yorgunluğundan korunabilmek için günde 2 bardak süt içilebilir ”dedi.

Sütün Diğer Faydaları

Acetyıl Cartinin (beynin yaşlanmasını engelleyen madde) isimli maddenin de sütte bulunduğu bilinmektedir. Böylece beynin yaşlanması engellenmektedir. Dokuların ve hücrelerin oluşumuna zemin hazırlar ve hızlandırır. Böylece vücudumuzda oluşan yaralar çok daha çabuk iyileşir. Hücreleri onarır ve güçlendirir. Cildin yıpranmasını ve yaşlanmasını engeller. Vücudumuzda ödeme neden olan sıvıların toplanmasını engeller. Ayrıca süt içen kişilerde bir çizik, bir yaralanma veya benzeri bir durumda kanın çok daha çabuk pıhtılaştığı bilinmektedir.

Sindirim sistemi ile problemi olan kişilerin mutlaka süt içmesi tavsiye edilir, süt sindirim sistemini düzenlemektedir. Mide rahatsızlıklarına çok iyi gelir ve ishalin geçmesinde faydalıdır. Ülserin önlenmesinde de sütün faydası büyüktür. Diş çürümelerine oldukça iyi gelir. Bu yolla ağızda başlayan sindirimin sağlıklı olmasına da yardımcı olur.

Ayrıca Süt Yaza Hazırlanmanızda Yardımcı Olur

Süt ile kilo kontrolü sağlayabilirsiniz. Çoğu diyetlerde süt ve sütlü ürünler önerilmektedir. Bunun nedeni sütün mideye indikten sonra yaklaşık yarısının katı yiyecek olarak algılanmasıdır. Bu sayede beyine “doydum” sinyali gönderilmektedir. Bu da sütün diyetlerde oldukça tercih edilmesine neden olmaktadır.

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Asgari Gıda Harcaması Tutarında Artış

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı bin 333 TL oldu.
Asgari gıda harcaması tutarı mart ayına göre yüzde 2,49 artış gösterdi. Yılın ilk dört ayında gıda harcamalarındaki artış yüzde 8,21 iken, son 12 ay itibarıyla gıda harcamasındaki artış yüzde 14,25 olarak gerçekleşti. Yaş sebze ve meyve grubunda patates ve kuru soğan ile genel olarak sebze fiyatlarında artış harcama tutarını olumsuz etkiledi. Yaş sebze meyve ortalama kilogram fiyatı nisan ayında 4,15 TL seviyesine yükseldi. Zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatları da artış gösterdi. 

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam asgari tutarı (yoksulluk sınırı) 4 bin 343 TL oldu. Bu rakam bir önceki ay 4 bin 238 TL seviyesindeydi. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise 1.631 TL olarak hesaplandı. Türkiye’de asgari ücret 949 TL.

Türk-İş araştırma sonuçlarını, “Bugün başta ücretli çalışanlar olmak üzere tüm dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim koşulları ağırlaştı.” diye yorumladı. Türk-İş’e göre insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlemeden, mevcut ücretleri enflasyon kadar artırmak ‘yoksulluğun devam ettirilmesi’ anlamı taşıyor. Türkiye’de özellikle ücretli çalışanlarda, hanede çalışan sayısı genellikle bir kişi ve haneye giren başka bir gelir kaynağı sınırlı. Yoksullukla mücadelede hane halkı toplam gelirinin yükseltilmesi önemli, fakat tek başına yeterli değil. Öncelikle asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir düzeyde belirlenmesi ve ailede çalışan sayısının yükseltilmesi gerekiyor. 

Bardağa Koyulmamalı Çünkü…

Maden suyu içmek; tokluk hissi için hızlı ve sağlıklı bir yoldur. 

Hem vücudunuzun sağlığını, hem de cilt güzelliğinizi korumak için günlük önerilen maden suyu miktarı en az iki şişedir.

Kalori içermeyen maden suyu, zayıflama programlarında yardımcı bir unsur vazifesi görür.

Selülit oluşumunu engellemeye yardım eder.

Sabahları güne maden suyu ile başlamak; kişiye canlılık verir.

Maden suyu, güzellik iksiridir. Bu nedenle cildin genç ve taze kalmasına yardımcı olur.
Gün içinde kaybettiğiniz su kaybını en aza indirerek daha dinç kalmanızı sağlar.

Daha birçok faydası bulunan maden suyu bardağa konulduğu anda tüm bu faydalarını kaybediyor. Şişesinde tüketilen maden suyu kapağı açıldığında herhangi bir kabarcıklaşma meydana gelmiyor ancak bardağa boşaltıldığında aşırı bir köpürme meydana gelip, maden suyundaki gaz (Co2) kaçıyor. 

Bunun nedeni ise bulaşık makinesinden çıkan bardakların dahi yeterince steril olmaması. Uzmanlar maden suyunun bardakla değil kendi cam şişesinden içilmesi gerektiğini çünkü bardağa koyarken aşırı köpüklenmesiyle maden suyundaki gaz kaçmasına neden oluyor.

3 Mayıs 2015 Pazar

Sebze Fiyatlarına Ayar Geliyor

Tarladan sofraya fiyatı katlanarak gelen gıda ürünlerine Bakanlık el koydu. Türkiye genelindeki tüm pazarlarda haftanın bir günü çiftçiye ayrılacak. Komisyoncunun aradan kalktığı sistem ile fiyatlar ucuzlayacak.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, komisyoncuları aradan kaldırarak, ucuz gıdanın önünü açtı. Bakanlık, artan gıda fiyatlarının önüne geçmek ve aracıların elde ettiği yüksek kârların altında ezilen çiftçileri, üreticileri bizzat desteklemek için düğmeye bastı. Ürünlerin direkt tüketiciye satılabilmesi için Türkiye genelindeki semt pazarlarının bir günü üreticilere tahsis edilecek.

Çiftçi, ürettiği patatesi herhangi bir aracıya gerek kalmadan pazarda halka doğrudan satabilecek. Bu yolla, kazanamamaktan şikayet eden üretici de, pahalı almaktan yakınan tüketici de kazanmış olacak. Komisyoncuların aradan çıkması ile hem üretici para kazanabilecek hem de tüketici uygun fiyatlı gıdaya erişebilecek.

Her semtte köy pazarlarını hayata geçirmeye yönelik planlama 'Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi' raporunda yer aldı. Komite, pazarların belli günlerde sadece üreticiye tahsis edilmesi yoluyla, üreticinin desteklenebileceğini önerdi.

Komite'nin önerisine sıcak bakan Gıda Bakanlığı'nın, Hal Kanunu'ndaki 'semt pazarında bulunan toplam satış yeri sayısının yüzde 20'sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılacağı' düzenlemesini hedeflediği öğrenildi. Yapılan planlamada, kanunda belirtildiği gibi semt pazarlarındaki alanların yüzde 20'sini düzenli olarak üreticilere tahsis etmek de yer alıyor. Üzerinde durulan ana önlem ise, köy pazarları sistemini Türkiye genelinde sürekli uygulanır hale getirmek.

ARACILAR KAZANIYOR
Gıda fiyatlarında üretici ile tüketici arasındaki fark, özellikle sebze-meyvede büyük boyutlara ulaşıyor. Tarlada çok ucuza satılan ürünler, tüketiciye ulaşana kadar yüzde 500'lere varan oranda zamlanıyor. Enflasyonu da olumsuz etkileyen gıda fiyatlarında aracı etkisi azaltıldığında ucuzluk da gelecek.

Sapına Kadar Faydalı Meyve

Anavatanı Anadolu ve Kafkaslar olan kiraz, toplumda antioksidan kapasitesi ve vücuttan su attırıcı etkisi ile biliniyor. Yazın vazgeçilmez meyvelerinden biri olan kirazın diğer yararlarını bilmekte fayda var.

Vitamin A, B ve C, potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, pektin, tanen antosiyaninler, flavonoidler, kinik asit, posadan zengindir. Melatonin hormonu taşır.

ABD’ de sunulan bir rapor Türkiye’nin dünyanın en büyük kiraz/vişne ihracatçısı olduğunu göstermektedir. Ülkemizde bu kadar çok yetişen bir meyve olan kirazın faydalarına şu şekilde göz gezdirebiliriz:

Kirazın Faydaları

* Kiraza rengini veren antioksidanlar, kalp ve damar sağlığını korur.

*İçeriğindeki çözünür posa ile birlikte kolesterol düşürücü etkisi vardır.

*Glisemik indeks değeri düşük olduğundan ve içerdiği posa miktarından dolayı kilo verme programlarında tercih edilebilir meyveler arasında yer alıyor.

*Gut ve romatoid artrit gibi eklem rahatsızlığı bulunan kişilerde hastalığa bağlı semptomları azaltıcı etkisi bulunuyor.

*Karaciğerde oluşan toksik etkiyi azaltıyor.

*Barsak hareketlerinin artmasına yardımcı oluyor.

*İçeriğindeki melatonin hormonu ile birlikte düşünsel sağlığı desteklerken uykusuzluk problemi çekenler içinde iyi bir çözüm oluşturuyor.

*Sapları kaynatılarak içildiğinde diüretik etki gösterirken böbreklerin çalışmasını ve idrar yollarının da temizlenmesini sağlıyor.

1 Mayıs 2015 Cuma

Yumurtada Yapılan Kirli Oyun

Dünyanın 9. büyük yumurta üreticisi olan Türkiye'de, piyasada ''organik'' ya da ''köy yumurtası'' adı altında normal fiyatın 2 katına satılan yumurtaların aslında tavuk pisliğine bulandırılmış yumurta olduğu ileri sürüldü.

YUMURTALAR DENETLENMELİ

İzmir Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Bedri Girit, Türkiye'de yumurta üzerinde son dönemde çeşitli oyunlar oynandığını belirterek ''Herhangi bir yerde üretilmiş yumurta alınıyor, kirli, gübreli şekilde pazar yerlerinde doğal, organik ismiyle satılıyor. Bu konuyu Tarım Bakanlığı'na ilettik. Üretici birliği olarak gördüklerimizi deşifre edeceğiz. Aramızda çürük olanlar varsa ayıklayacağız ama bunun yanında devletten de organik mi değil mi diye denetlemesini istiyoruz'' dedi.

18 MİLYAR ADET ÜRETİM


Girit, Türkiye'deki yumurta üretiminin yılda 18 milyar adet, organik üretim rakamının ise 360 milyon adet olduğunu belirtti.

KAMU SPOTU İSTENİYOR 
Ekiz Yumurta Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Ekiz de kirli yumurtada hızla bozulma riski olduğu için satılmasına karşı çıktıklarını belirterek, ''Bakanlıktan kamu spotu ile insanları bilinçlendirmelerini talep ediyoruz'' diye konuştu.

Fast Food Devleri Şikayetçi

New York’da 13-19 yaşları arasındaki bir grup genç, en sevdiği fast-food zinciri için farklı isimler veriyor. Ancak hiçbiri McDonald's ya da Burger King gibi köklü fast-food zincirlerinin adını anmıyor. Oysa on yıllarca her ikisinin de başarısı frenlenecek gibi değildi. McDonald’s 1940 yılında Kaliforniya’da ilk şubesini açmıştı. Onu Kentucky Fried Chicken, Burger King, Taco Bell ve Wendy’s gibi diğer büyük zinciler takip etti. Ancak bundan yaklaşık 75 yıl sonra, bu firmaların yıldızının sönmeye başladığı söylenebilir. Gerçi McDonald’s küresel çaptaki 36 bin şubesi ile hâlâ branşının dev isimlerinden biri, ancak imajı giderek zedeleniyor. Peki ama neden? Birçok genç nispeten yeni fast-food zincirlerinin daha kaliteli gıda sunduğunu düşünüyor.

Y KUŞAĞININ GIDA TRENDİ DEĞİŞTİ

2000 yılında Food Track, yani seyyar hamburgerci olarak başlayan Shake Shack, 5 yıl içinde ABD çapında şubeler açtı. Bu yılın ocak ayında da borsaya girdi. Firmanın konsepti ise tıpkı diğer ufak çaplı fast-food zincirleri gibi hormonsuz et ve sağlıklı malzemelere dayanıyor.

New York Üniversitesi Beslenme ve Gıda Araştırmaları Bölümü‘de öğretim görevlisi Marion Nestle, yeni kuşağın beslenme trendine ilişkin şunları kaydediyor: "Sağlıklı gıdaları tüketmek gibi bir beslenme trendinin varlığı, tartışma götürmez, diye düşünüyorum. Birçok kişi, özellikle de genç kuşak, vücutlarına nasıl bir gıda aldıklarına ve bunun nasıl üretildiğine çok önem veriyor. Bu bir moda değil, bu, her yıl daha da yayılan bir trend." 

Marion Nestle özellikle Y kuşağının, yani 30 yaşına basmamış gençlerin oluşturduğu neslin, ABD’de de yediği gıdanın içinde ne olduğuna ve nereden getirildiğine giderek daha fazla önem verdiğine dikkat çekiyor. Gerçi yeni fast-food zincilerinin eskilerinden daha sağlıklı olduğu pek söylenemez. Özellikle kalori ve yağ oranları karşılaştırılırsa. Örneğin bir Big Mac ve patates kızartması McDonald’s’da 870 kaloriye denk gelirken, aynı sipariş Shake Shack’de 960 kaloriyi buluyor. Hatta müşterisini "sağlıklı, organik ve dayanıklı" gıda konsepti ile kendisine çeken ve Meksika mutfağından çeşitler sunan Chipotle'de de sığır etli burrito ve patates kızartması, 1350 kaloriyi buluyor.